Kooperatif Tasfiyesi ve Üye Sorumluluğu: Yargıtay Kararlarının İncelenmesi


Kooperatif Tasfiyesi ve Üye Sorumluluğu: Yargıtay Kararlarının İncelenmesi

Kooperatif Tasfiyesi ve Üye Sorumluluğu: Yargıtay Kararlarının İncelenmesi

T.C. YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2008/5996 K. 2008/8327 T. 21.4.2008 • DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçiler vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : Alacaklının SS. Bengi Konut Yapı Kooperatifi aleyhine, Tekirdağ 1.Asliye Hukuk Mahkemesinden almış bulunduğu 2004/479 E. - 2006/284 K. sayılı ilama istinaden 62.703.59.YTL. alacak için icra takibine geçtiği, Ancak; Takipten önce kooperatifin tasfiye edilip Ticaret Sicilinden silindiğinin tesbiti üzerine üyeleri olan şikayetçilere bu takibin yönlendirildiği adı geçenler İcra Mahkemesine başvurarak kendileri hakkında takip yapılamayacağını öne sürerek takibin iptalini istemişlerdir. Mahkemece, tasfiyesine karar verilen kooperatifin tasfiye tarihinden itibaren dış borçlarından dolayı 2 yıl içerisinde tüm ortaklarının ve yönetim kurulunun sorumluluklarının devam edileceğinden bahisle şikayetin reddine karar verilmiştir. Konuyla ilgili 1163 Sayılı Kooperatifler Kanununun 28.maddesi aynen; "ana sözleşmede aksine hüküm olmadıkça kooperatif, alacaklılarına karşı yanlız mamelekleri ile sorumludur." hükmünü içermektedir. Dairemizin yerleşik kararlarında ve HGK.nun 14.4.1999 tarih, 1999/12-210 esas - 1999/206 karar sayılı kararında da açıklandığı üzere kooperatifin sorumlu olduğu hususlarda ortaklara gidilebilmesi için, kooperatifin tasfiye edilmiş, sicilden silinmiş olması yeterli değildir. Kooperatifler Kanununda TTK.nun 179.maddesinden farklı bir hüküm getirilmiştir. Ancak kooperatif aleyhine gerekli takibat yapılıp sonuç alınamaz ise sorumluluk durumlarına göre ortaklarına müracaat edilebilir. ifadesine yer verilmiştir. Somut olayda yukarıda açıklandığı üzere, kooperatif hakkındaki takibin semeresiz kaldığı tesbit edilmemiştir. Tasfiye edilip, Ticaret Sicilinden silindiğinin belirlenmesi üzerine ortaklarına yönelinmiştir. Mahkemece bu durum ana sözleşmede gözetilerek şikayetin sonuçlandırılması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Şikayetçiler vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 21.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi. T.C. YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2003/13041 K. 2003/15212 T. 26.6.2003 •. DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : Kooperatif borçlarından dolayı ortağın sorumluluğu ana sözleşme ve kooperatifler kanunu ile sınırlıdır. Nitekim 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 28. maddesinde "ana sözleşmede aksine hüküm olmadıkça kooperatif alacaklılarına karşı yalnız mameleki ile sorumludur" denmektedir. O halde ana sözleşmede kooperatifin sorumluluğu başka türlü düzenlenmedikçe dış borçlar ancak malvarlığı ile ödenecek, bunun dışında kooperatiften herhangi bir istek yapılamayacaktır. Kuşkusuz malvarlığına üyelerin yüklendiği sermaye payı dahildir. Hukuk Genel Kurulunun 17.9.1997 tarih ve 1997/11 - 44 E. 1997/649 K. sayılı kararında da "kooperatifin sorumlu olduğu hususlarda ortaklara gidilebilmesi için kooperatifin tasfiye edilmiş, sicilden silinmiş olması yeterli olmayıp, kooperatif aleyhine gerekli takibat yapılıp sonuç alınmaz ise ortaklara sorumluluk durumuna göre müracaat edilebileceği" vurgulanmıştır. Somut olayda kooperatif aleyhine mahkemece hüküm verilmiş olup, kooperatif ortakları hakkında kooperatifin bu borcundan dolayı icra takibi yapıldığından merciice ortakların sorumluluklarının açıklanan ilkeler çerçevesinde değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, kooperatifin ortaklarının sorumlu olacağına ilişkin ana sözleşmede hüküm bulunmadığından bahisle takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, 26.06.2003 oybirliğiyle karar verildi.
Kaynak: https: karararama.yargitay.gov.tr
www.avukatayseduvarci.com

Duvarcı Hukuk, Avukat Ayşe Duvarcı, Konya Avukat

HEMEN ARA
Konya Boşanma Avukatı, Konya Avukat, Konya Hukuk Bürosu,Konyada avukat