Kalp Hastalığı Tedavisinde Tıbbi Müdahalelerin Yetersizliği ve Hukuki Sorumluluk: Yargıtay Kararı İncelemesi


Kalp Hastalığı Tedavisinde Tıbbi Müdahalelerin Yetersizliği ve Hukuki Sorumluluk: Yargıtay Kararı İncelemesi

Kalp Hastalığı Tedavisinde Tıbbi Müdahalelerin Yetersizliği ve Hukuki Sorumluluk: Yargıtay Kararı İncelemesi

T.C. YARGITAY 12. CEZA DAİRESİ E. 2014/9886 K. 2015/5850 T. 6.4.2015 5237/m.257 DAVA : Taksirle öldürme suçundan sanıkların mahkumiyetine dair hüküm, sanıklar müdafiileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: KARAR : Ölenin kalp hastalığı bulunması nedeni ile özel hastaneye tedavi olmak amacıyla başvurduğu, yapılan teşhis ve tespitler sonucunda ameliyat edilmesine karar verildiği ve 28.7.2010 tarihinde belirtilen hastanede doktor M. İ. tarafından kalp ameliyatı edildiği ve bundan sonrasında da takip edildiği, muhtelif zamanlarda yine hastaneye değişik şikayetlerle müracaat ettiği, hastayı takip eden kalp uzmanı doktorun sanık M. İ. olduğu, ölenin 19.9.2010 tarihinde nefes darlığı nedeni ile acil polikliniğe başvurduğu zamanda acil hekiminin sanık G. E. olduğu, doktor G. E. tarafından batın muayenesinin yapıldığı, EKG'sinin çekildiği, EKG'de "düşük voltajlı ORS" görüldüğü ve bunun kalp yetmezliği bulgusu olarak değerlendirildiği, akciğer grafisinin çekildiği, solda daha belirgin olmak üzere her iki taraflı "plevral mayi, hiler dolgunluk ve kardiyomegali" izlendiği, plevral mayide artış gözlendiğinin tespit edildiği, bu sebeple hastayı ameliyat eden uzman doktor M. İ.'in telefonla arandığı, uzman doktor M. İ.'in "lasix ampul" yapılmasının uygun olduğu yönündeki önerisi ve hastanın stabil halde ise taburcu edilip kontrole gelmesinin önerilmesinin söylendiği, bu durum üzerine sanık G. E.'ın tedaviye "lansor" adlı bir ilaç da ekleyerek hastayı takip ettiği, hastanın rahatlaması ve nefes darlığının geçmesi üzerine ve vital bulguların stabil devam etmesi üzerine, hastayı daha sonra kontrole gelmek üzere taburcu ettiği, bunun dışında başka bir uzman hekimin aranmadığı ve durumun ciddiyeti göz önüne alınarak başka bir hastaneye sevk konusunda girişim yapılmadığı, bunun sonucunda 19.9.2010 tarihinde evine giden hastanın, 20.9.2010 tarihinde bilinci kapalı olarak başka bir özel hastaneye getirildiği ve yapılan tedavilere rağmen durumunda değişiklik olmadığı ve aynı gün "exitus" olarak kabul edildiği, olayda; Dosya içeriğine göre, olay sonrası ölenin otopsisinin yapılmadığı, ölenin kardeşi müşteki K.'nin il sağlık müdürlüğüne şikayeti sonrası sanıklar hakkında idari soruşturmaya başlandığı, idari soruşturma sırasında kardiyoloji uzmanları Dr. S. A., Dr. S. M. B., ve Dr. E. A. imzalı bilirkişi raporunda "... Hastaya yapılan tanı ve tedavi yaklaşımlarının yeterli olduğu ve cerrahi olarak tedavi edilmesi gerektiği görülmektedir. Acil serviste yapılan işlemlerin doğruluğu ve yeterliliğinin değerlendirmesi yapıldığında hastada tanı yetersizliği ve buna bağlı gelişen istenmeyen olaylar olduğu görülmektedir. Mevcut bulgular hastada perikardiyaltamponad olduğu yönündedir ve bu durumda hastanın bir kardiyoloji uzmanı tarafından görülmesi ve Ekokardiyografi ile değerlendirilmesinin yerinde olacağı düşünülmüştür." şeklinde rapor tanzim edildiği, Op. Dr. G. U., M. E., Dr. C. O. imzalı 27.1.2011 tarihli bilirkişi raporunda; "... Kalp Kapak Protezi ameliyatlarının geç dönem komplikasyonların başlıcaları; kapağın mekanik bozulmaları, trombüs ile tıkanması, kapağın yerinden ayrılması, paravalvuler kaçak, tromboemboli, infektifendokardit, perikardiyalefüzyon ve tamponattır. Ayrıca hastalarda antikoagulan kullanımına bağlı kanamalar ve bunun yol açtığı komplikasyonlar da görülebilir. Mekanik protez kapak fonksiyonlarında bozulma olup olmadığının tespitinde ve perikardiyalefüzyon varlığında EKO'nun önemi, büyüktür. Hastanın dosyası incelendiğinde, bu komplikasyonları ekarte edecek EKO gibi ileri kardiyolojik tetkiklerin postop dönemdeki poliklinik kontrollerinde ve Acil Servise gelişlerinde yapılmamış olması, hastanın şikayetlerine yol açan etyolojiyi ortaya çıkarmada yetersiz kalmış ve bunun hastanın tedavisine de yansıdığı görülmüştür Postop 49. ve 50. günlerdeki Acil Servis başvurularında; hastanın şikayetleri, muayene bulguları ve akciğer grafisi birlikte değerlendirildiğinde; kalp kapak operasyonu sonrası bir geç dönem komplikasyonun varlığının yeterli uzmanlık dalları ile değerlendirilmediği, bunun imkanı olmaması halinde tetkik ve tedavisinin yapılabileceği başka bir hastaneye sevk edilmediği görülmüştür." şeklinde rapor tanzim edildiği, bu raporlar sonrası, olayda kusur tespit edilmesi sebebiyle Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğu, soruşturma sırasında alınan Adli Tıp Kurumu raporunda "... kardiyoloji ve kalp damar cerrrahi uzmanınca konsülte edilmediği, EKO istenmemiş olduğu, dolayısıyla ilgili uzmanınca değerlendirilmemiş olmasının eksiklik olduğu..." belirtilmesine göre, tüm raporlarda değinildiği üzere, ölüm olayının sanıkların taksirli eyleminden değil, ilgili uzmanınca ölenin durumunun değerlendirilmemesinin ve ölene EKO yapılmamasının bir eksiklik olarak değerlendirilmesine ve ölüm belgesinde, ölüm sebebi olarak kalp kapak hastalığı, kardiakarrest ve akciğer ödemi neden olarak belirtilmiş ise de; sanıkların eylemleri ile, ölüm arasında illiyet bağının da tespit edilemediği dikkate alındığında, sanık G. E.'ın eyleminin TCK'nın 257. maddesinde düzenlenen görevi kötüye kullanma suçunu oluşturabileceği, ancak özel hastanede çalışan sanığın kamu görevlisi olmaması sebebiyle bu suçun da oluşmayacağı gözetilerek, sanıklar hakkında atılı suçtan beraat kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi, Kabul ve uygulamaya göre de; Taksirli suçlarda 5237 Sayılı TCK'nın 53/1. maddesinde yazılı hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi, SONUÇ : Yasaya aykırı olup, sanıklar müdafiilerinin vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, bu sebeplerden dolayı 5320 Sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 Sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 06.04.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Kaynak: karararama.yargitay.gov.tr

Duvarcı Hukuk, Avukat Ayşe Duvarcı, Konya Avukat

www.avukatayseduvarci.com
 

HEMEN ARA
Konya Boşanma Avukatı, Konya Avukat, Konya Hukuk Bürosu,Konyada avukat