Vergi Hukuku Kapsamında Defter ve Belge İbraz Etmemek ile Sahte Fatura Düzenleme Suçlarına İlişkin Hükümlerin Bozulması


Vergi Hukuku Kapsamında Defter ve Belge İbraz Etmemek ile Sahte Fatura Düzenleme Suçlarına İlişkin Hükümlerin Bozulması

Vergi Hukuku Kapsamında Defter ve Belge İbraz Etmemek ile Sahte Fatura Düzenleme Suçlarına İlişkin Hükümlerin Bozulması

T.C. YARGITAY 11. CEZA DAİRESİ E. 2016/6977 K. 2017/6731 T. 17.10.2017 DAVA : I-)Sanık ... hakkında defter belge ibraz etmemek suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sanığa yüklenen suçun yasal unsurlarının oluşmadığı, mahkemece dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, II-Sanık ... hakkında defter belge ibraz etmemek suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1-)5271 Sayılı CMK'nın 5728 Sayılı Kanun ile değişik 231/5. maddesi uyarınca mahkemece hükmolunan iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasına dair hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için, sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunması, mahkemece sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak, yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması ve suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekmektedir. İncelenen dosyada, defter ve belgeleri ibraz etmeme suçu neticesinde oluşan herhangi bir somut maddi zarar bulunmadığından engel sabıkası bulunmayan sanık hakkında zarar giderilmediğinden bahisle yasal olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına hükmedilmesi, 2-)Suç tarihinin gerekçeli karar başlığına yazılmaması, III-Sanıklar hakkında 2005 ve 2006 yıllarında sahte fatura düzenlemek suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine karşı sanıklar müdafilerinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; 1-)Sahte fatura düzenleme suçunda suçun maddi konusunun fatura olması ve 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ''Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanun'un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır'' şeklindeki düzenlemeye göre de faturaların Vergi Usul Kanunu'nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesi gerektiği, bu sebeple mükellef şirket tarafından düzenlenen 2005 ve 2006 takvim yıllarına ait kanaat oluşturacak sayıda fatura aslı ya da onaylı sureti temin edilip dosya arasına konulması ve incelenerek kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi, suça konu faturaların, bizzat sanıklar tarafından, gerçek alım-satım karşılığı düzenlenip düzenlenmediğinin belirlenmesi bakımından, mal ve para akışını gösteren taşıma ve sevk irsaliyeleri, teslim-tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine dair ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan banka hesapları ve kasa mevcudu ile uyumlu geçerli belgeler olup olmadığı, şirketin 2005 ve 2006 takvim yılı içerisinde düzenlediği faturalarla uyumlu yeterli mal girişi ile üretiminin bulunup bulunmadığı, iş yeri koşullarının, işçi sayısının, vergi beyannamelerinin miktarı ve aylara göre değişim oranının, şirketin beyan ettiği vergiye esas potansiyeli ve şirketin faaliyet alanı ile uyumlu olup olmadığı ve tüm yıllara ait sahte olduğu iddia olunan faturaları kullanan şirketler hakkında karşıt inceleme raporları düzenlenip düzenlenmediği araştırılarak, kullanan ilgili şirket yetkilileri hakkında dava açılıp açılmadığı sorulup, açıldığının tespiti halinde dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi, suça konu faturaları kullanan şirket yetkililerinin faturaları kimden, hangi ticari ilişkiye dayanarak aldıkları konusunda beyanları da alınarak, gerektiğinde faturalar üzerindeki yazı ve imzaların sanıkların eli ürünü olup olmadığı yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılıp sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile hüküm kurulması, 2-)Kabule göre de; Sanıklar hakkında ceza tayin olunurken lehe kanun değerlendirilmesi yapılarak suçların işlendiği tarihte yürürlükte bulunan 213 Sayılı Kanun'un 359/b-l. maddesine göre cezanın alt sınırının 18 ay hapis cezası olduğu gözetilmeden ve hükmün gerekçesinde sanıklar hakkında asgari hadden ceza tayin edileceği de belirtildiği halde suç tarihinden sonra 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 Sayılı Kanun'un 276. maddesiyle değişik 213 Sayılı Kanun'un 359/b maddesinde alt sınır olarak belirtilen 3 yıl hapis cezasının, temel ceza olarak belirlenmesi suretiyle sanıklar hakkında fazla ceza tayini, SONUÇ : Yasaya aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 Sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Kaynak: karararama.yargitay.gov.tr
www.avukatayseduvarci.com

Duvarcı Hukuk, Avukat Ayşe Duvarcı, Konya Avukat, Vergi Hukuku


 

HEMEN ARA
Konya Boşanma Avukatı, Konya Avukat, Konya Hukuk Bürosu,Konyada avukat