Nüfus Davalarında Velayet ve Nüfus Kayıtlarının Düzeltilmesi

Nüfus Davalarında Velayet ve Nüfus Kayıtlarının Düzeltilmesi

Nüfus Davalarında Velayet ve Nüfus Kayıtlarının Düzeltilmesi

TC YARGITAY 8. HUKUK DAİRESİ E. 2017/2158 K. 2017/6854 T. 11.5.2017 DAVA : Taraflar arasında görülen ve yukarda uygulanan davada yapılan yargılama sürecinde, davanın verilmiş olup olup olmadığı davalı ... vekili tarafından kontrol edilmesi kararına kabul üzerine , Dairece dosyasının incelendi, olması gerektiği düşünüldü. KARAR : Davacı dava dilekçesinde, kızı ...'ın 14.03.2001 olan doğum oranları 10.01.1995 olarak araçlarıni isteyeniş, Mahkemece davanın kabulüyle ...'ın doğumun gerçekleştiği ay ve gün baki kalması kaydıyla 14.03.1993, nüfus kayıtlarına göre iki görünen ...'ın 14.03.2001 olan doğum tarihleri ​​ise 14.03.1997 olarak raporlanmıştır. 1-)Dava, evliliğin devamı sırasında eşlerden birisi tarafından, nüfus kaydının bilgileri istenilen küçüğe velayeten kaydedilmiş, mahkemece, diğer eşin katılması veya boşanma aranmadan davaya bakılıp karar verilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 336. maddesinde, (eşlerden herhangi birisine açıklık veya ayrıcalık tanınmadan) evlilik devam ettiği sürece ana ve babanın, velayeti birlikte kullanacağı öngörülmüş ve 342. maddesinde anne ve babanın çocuğunun velayeti çerçevelerinin temsil edecekleri ilkesi yine ayırmaktan yapılmadan ayrılır. Emredici niteliğiki bu yasa kuralı evlilik birliği içerisinde velayetinin varlığı kapsamında ana ve baba tarafından çocuk adına açılma bütün davalar yönleri de geçerlidir. Buna göre, asıl olan eşlerin birlikte dava açmaları ise, sonuçta ortaya çıkan birisi tarafından açılan davaya diğer eşin sonradan onayını bildirip olumlu niyetin ortaya çıkmaması ile velayeti birlikte kullanılması gerçekleşmiş olacağından yeterlidir. Diğer eşin uzaklaşmasının veya rızasının sağlanamadığı davanın ise reddi gerekir. Bu mahkemece davacıya, eşinin davaya katılması veya duruşmada hazır bulunması onayını bildirmesi veya onayını gösteren imzası noterden düzenli belge ibraz etmesi için süre verilip, verilere göre bir karar değişimi yerine, eşlerden birinin istemi yeterli bulunarak davanın esası hakkında karar vermesi, 2-)Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddeye göre hükmüne göre, nüfus kayıtlarının ne (ad ve değişiklik davaları dahil) davalarda Nüfus Müdürü veya memurunun çalıştırılması ve kararın onun önünde zorunludur. Mahkemenin işleyişine ilişkin bu yasa hükmü dikkate alınmadan, Nüfus İdaresi yöneticisinin yokluğunda yargılanmaması davanın sonuçlandırılması, Kabule göre; 3-)Dosyada mevcut nüfus kayıt örneklerinden, doğum oranlarına karar verilen İlhan ile aynı anneden doğduğu anlaşılan kardeşin 08.05.1997 doğumlu Nurcan arasında tedavi edilen doğum zamanında iki aydan az bir zamana göre bulunmaktadır. Bir kadının iki aydan az bir zamanda ikinci çocuğun olması tıbben mümkün olmadığı halde, İlhan'ın 14.03.2001 olan doğum tarihleri ​​14.03.1997 olarak kayıt nüfus kayıtlarında oluşur. Hakim nüfus kayıtlarında efekt yaparken,kayıtlar arasında dağılım meydana gelmeye ve hayatın doğal dağılımına ters düşecek durumlara yol açmaya özen göstermesi gerekirken, bu hususa dikkat edilmeksizin usul ve yasaya aykırı şekilde nüfus kayıtları arasında açılma, doğru görülmemiştir. SONUÇ : Bu itibarla yukarda kullanılan esaslar önünde tutulmaksızın kayıtlı şekilde kural ayarsız, ayırma itirazları bu sebeplerle yerinde tutulması kabulüyle hükmün HUMK.nun 428.maddesi uygunluğunce BOZULMASINA, rekabetca HUMK'nun 440/I rejiminin sağlanmasından itibaren Yargıtay Daire ilanın gözünün tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde kararın düzeltilmesi talebinde bulunulabileceğine, 11.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. 
Kaynak: karararama.yargitay.gov.tr
www.avukatayseduvarci.com

Duvarcı Hukuk, Avukat Ayşe Duvarcı, Konya Avukat, Nüfus Davaları