Boşanma Davası Açıldıktan Sonra Tarafların Birlikte Yaşamaya Başlaması: YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ


Boşanma Davası Açıldıktan Sonra Tarafların Birlikte Yaşamaya Başlaması: YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ

Boşanma Davası Açıldıktan Sonra Tarafların Birlikte Yaşamaya Başlaması: YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ
T.C.

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

E. 2014/14193

K. 2014/24583

T. 3.12.2014

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı (koca) tarafından hüküm gerekçesi ve manevi tazminat miktarı yönünden; davalı-karşı davacı (kadın) tarafından ise kusur belirlemesi ve aleyhe hükmedilen manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 1-Mahkemece, davalı-karşı davacı (kadın)'ın, maddi isteklerinin devam ettiği ve davacı-karşı davalı (koca)'nın cebinden habersiz para alması nedeniyle tam kusurlu kabul edilerek davacı-karşı davalı (koca)'nın boşanma davasının kabulüne, davalı-karşı davacı (kadın)'ın davasının reddine karar verilmiş ise de; toplanan delillerden, mahkemece davalı-karşı davacı (kadın)'a kusur olarak yüklenen eylemlerden ve koca tarafından açılan davadan sonra davacı-karşı davalı (koca)'nın Kayseri’ye gidip, kadın ile birlikte kadının akrabalarında misafir olarak kaldıkları, yine kadının akrabasının düğününe katıldıkları ve birlikte müşterek konuta döndükleri, bunun yanında özellikle davacı-karşı davalı (koca) tanığı Aysel'in beyanı uyarınca davacı-karşı davalı (koca)'nın barışma ümidiyle Kayseri’ye gittiğini beyan ettiği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında, davacı-karşı davalı (koca)'nın eşinden kaynaklanan kusurları affettiği, en azından hoşgörü ile karşıladığının kabulü gerekir. Dava tarihinden sonra meydana gelen olayların ise, hükme esas alınamayacağına göre, davacı-karşı davalı (koca)'nın davasının da reddi gerekirken, kabulü doğru değil ise de; bu yön temyiz edilmediğinden bozma nedeni yapılmamış, yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir.
Temyiz sebeplerine hasren yapılan incelemeye gelince;
a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı (koca)'nın tüm, davalı-karşı davacı( kadın)'ın ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
b- Yukarıda birinci bentte açıklandığı üzere, davalı davacı (kadın)'ın, koca tarafından affedilen eylemleri dışında başkaca kusurlu bir davranışı kanıtlanamamıştır. Durum böyleyken, mahkemece davalı-karşı davacı (kadın)'ın tam kusurlu kabul edilmesi ve bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak davacı-karşı davalı (koca) lehine manevi tazminata (TMK.md. 174/2) hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün, yukarıda 2/b bendinde gösterilen sebeple BOZULMASINA bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 2/a bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz eden Eyüp'e yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran Vildan'a geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle 03.12.2014 tarihinde karar verildi.
T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2012/6990
K. 2012/26764
T. 12.11.2012
4721/m. 166/1
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı koca tarafından kadının birleşen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminat ve nafakalar yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise koca tarafından açılan boşanma davalarının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 1-Davacı-davalı koca, kadının boşanma davasına yönelik temyiz istemlerinden, 22.02.2012 tarihinde feragat ettiğinden, davacı-davalının bu yöne ilişkin temyizinin feragat nedeniyle reddine,
2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-davalı koca, kadının birleşen boşanma davası yönünden temyizinden 22.02.2012 tarihinde feragat ettiğinden, davalı-davacı kadının boşanma davası kesinleşmiş olup, daha sonra davalı-davacı kadının 12.03.2012 tarihinde kendi boşanma davasından feragati, boşanma hükmü kesinleştiğinden sonuç doğurmayacağına göre, davacı-davalı kocanın tüm, davalı-davacı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
3-Toplanan delillerden; davalı-davacı koca tarafından İzmir 8. Aile Mahkemesinin 2010/434 esas sayılı dosyasında şiddetli geçimsizlik sebebine dayanılarak açılan boşanma davasından sonra tarafların 2010 yılı Mayıs ayında İstanbul'da biraraya gelip, barıştıkları anlaşılmaktadır. Bu durumda taraflar birbirlerini karşılıklı olarak affetmiş veya en azından hoşgörü ile karşılamış sayılırlar. Eşlerin davaya rağmen bir araya gelmeleri ve birlikte yaşamaları evlilik birliğinin sarsılmadığını, çekilebilir olduğunu gösterir. Gerçekleşen bu durum karşısında kocanın, İzmir 8. Aile Mahkemesinde açtığı bu davanın reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulü doğru görülmemiştir.
4-Davacı-davalı kocanın 21.12.2010 tarihinde İzmir 12. Aile Mahkemesinin 2010/1212 esas sayılı dosyası ile zina ( TMK md.161 ) ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması ( TMKmd. 166/1 ) sebebine dayalı olarak açmış olduğu birleşen boşanma davası yönünden toplanan delillerden, davalı-davacı kadının güven sarsıcı davranışlar içerisine girdiği ancak, zina kanıtlanmadığından, zina sebebine dayalı davanın reddine ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı boşanma davası yönünden kabul edilmesi gerekir. Ne var ki, davalı-davacı kadının boşanma davası, boşanma hükmü temyiz edilmeden kesinleştiğinden kocanın bu davası yönünden de davanın mevzuu kalmamış olmakla, bu dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesi ve kocanın maddi ve manevi tazminat talepleri ile yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda 3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle kocanın her iki davası yönünden BOZULMASINA, davalı-davacı kadının davası yönünden hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, kocanın kadının birleşen boşanma davası yönünden temyiz itirazlarının ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple feragat nedeniyle reddine, bozma sebeplerine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, aşağıda yazılı harcın Mehmet'e yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatıran Seçil'e geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle, 12.11.2012 tarihinde karar verildi.

Kaynak: https: karararama.yargitay.gov.tr

Boşanma Davası, Boşanma Konya Avukatı


www.avukatayseduvarci.com

 

HEMEN ARA
Konya Boşanma Avukatı, Konya Avukat, Konya Hukuk Bürosu,Konyada avukat