Boşanma Davası: Affedilen Olaylara İddia Edilmez, Yerine Geçmez
Boşanma Davası: Affedilen Olaylara İddia Edilmez, Yerine Geçmez
Boşanma Davası: Affedilen Olaylara İddia Edilmez, Yerine Geçmez
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/10613 E. , 2016/206 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı kadın tarafından, karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi ve reddedilen tazminat talepleri yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise, asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, nafaka ve velayet yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
l-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Mahkemece, boşanmaya sebep olan olaylarda taraflar eşit kusurlu bulunmuş ve buna bağlı olarak davacı-karşı davalı kadının Türk Medeni Kanununun 174/1-2. maddesi kapsamındaki maddi ve manevi tazminat talebi reddedilmiştir. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, davacı-karşı davalı kadının eşine hakaret ve terlik fırlatma olaylarından sonra erkek ve ailesi tarafından kadının tekrar eve getirildiği ve evlilik birliğinin bir süre daha devam ettiğininin anlaşılması karşısında, mahkemece davalı kadına kusur olarak yüklenen ve geçimsizlik nedeni sayılan hakaret ve terlik fırlatma davranışlarının davalı-karşı davacı erkek tarafından affedildiği, en azından hoşgörü ile karşılandığının kabulü gerekir. Affedilen ve hoşgörüyle karşılanan olaylar taraflara kusur olarak yüklenemez. Yapılan soruşturma ve toplanan delillere göre, erkeğin doğum sırasında eşiyle ve çocukla ilgilenmediği, ayrı ev açmadığı, birlik görevlerini yapmadığı; kadının ise sürekli ayrılacağını söylediği sabittir. Gerçekleşen bu duruma göre, boşanmaya sebep olan olaylarda, davalı-karşı davacı erkek ağır kusurlu olup, bu davranışlar kadının kişilik haklarına saldırı teşkil edecek niteliktedir. O halde, Türk Medeni Kanununun 174/1-2. maddesi gereğince, davacı kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin kabulü gerekirken, reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, hükmün temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz eden ......... yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran .......... geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 11.01.2016 (Pzt.)
Kaynak: karararama.yargitay.gov.tr
Boşanma davaları, Duvarcı Hukuk, Avukat Ayşe Duvarcı, Konya Avukat
Son Makaleler
-
Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasına Karşı Açılan Tazminat Davasının Reddine İlişkin Yargıtay Onama Kararı
-
Çek Tahsilatında Bankanın Sorumluluğu ve Müterafik Kusur - Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Kararı
-
Çalışan Avukatın Üçüncü Kişilerden Vekalet Almaması ve İşverenin Hakkı Fesih Hakkı – Yargıtay Kararı
-
Ceza Hukukunda Etkin Pişmanlık ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararlarının Değerlendirilmesi
-
Ticaret Hukuku ve Haksız Rekabet Üzerine Yargıtay Kararı: Ticari Sırların İhlali ve Güveni Kötüye Kullanma Suçu