Nafaka, Velayet ve Mal Paylaşımı Davaları
Nafaka, velayet ve mal paylaşımı davaları, boşanma sürecinin temel hukuki meselelerindendir. Boşanma ile birlikte eşler arasında ortaya çıkan ekonomik ve sosyal erişimin çözümü için Türk Medeni Kanunu, mesafeleri belirli haklar ve bilenler bilir. Bu davalar, hem sağlayacağı ekonomik güvencenin haklarını almak hem de insanların refahını sağlamak açısından önem taşır. Türkiye'de özellikle aile mahkemelerinde görülen bu davalar, boşanmanın ardından ortaya çıkan en kritik konular arasında yer alır.
1. Nafaka Davaları
Nafaka, boşanma süreci ve sonrasında eşlerden birinin ekonomik olarak zor durumunun azalmasını önlemek amacıyla verilen maddi destektir. Türk Medeni Kanunu'na göre nafaka davaları üç ana türde incelenebilir:
-
Tedbir Nafakası : Boşanma süreci devam ederken ekonomik olarak zor durumda kalan eş veya çocuk için saklanan nafakadır. Bu nafaka türü asıl amaç, dava süreci boyunca eşlerin mağduriyet yaşamamasıdır. Tedbir nafakası, boşanma davasının devam ettiği süre boyunca ödenir ve mahkeme tarafından değişen maddi durum göz önünde bulundurularak belirlenir.
-
Yoksulluk Nafakası : Boşanma kararı ile evliliğin sona ermesinin ardından, ekonomik olarak zor durumda kalan tarafı geçimini sağlamak amacıyla bağlanmak. Evliliğin sona ermesinin ardından zayıflığa düşecek olan eş, karşı tarafın mali gücüyle karşılanan bir nafaka talebi bulunabilir. Yoksulluk nafakası süresiz olarak bağlanabilir ancak belirli sayıda üretilen ya da eksik talep edilebilir. Nafaka alan kişinin yeniden evlenmesi, maddi durumunun iyileşmesi gibi durumlar, nafaka'nın hayatına veya yoksunluğuna neden olabilir.
-
İştirak Nafakası : Boşanmanın ardından çocukların bakım ve eğitim giderlerini karşılamak amacıyla verilen nafakadır. İştirak nafakası, velayeti kendisine verilmeyen eş tarafından çocuğun velayetini alan bölümü ödenir ve çocuk ergin zamana kadar devam eder. İştirak nafakası, büyüme çağında, eğitimde elde edilen değere göre artırılabilir ya da azaltılabilir.
Nafaka miktarı belirlenirken ekonomik durumlar, kişilerin görüşleri, yaşam standartları ve boşanma sürecindeki hasarlar dikkate alınmaz. Nafaka davalarında avukat desteği, sürecin hızlı ve doğru şekilde ilerlemesinin önemi önemlidir.
2. Velayet Davaları
Velayet, çocuğun kimin yanında kalacağı ve kimin sorumluluğunda olacağı kararının bedelini ödeyecektir. Boşanma davalarında, çocuğun velayetinin kime verileceği konusu, çocuğun üstünlüğünü gözeterek karara bağlanmaktı. Türk Medeni Kanunu çerçevesinde, çocuğun fiziksel, psikolojik ve sosyal gelişimleri öncelikli kriterdir.
-
Velayetinin Kimde Kalacağına Karar Verme Kriterleri : Mahkeme, velayet konusunda karar verme çocuğun yaşı, eğitim, bakım ihtiyaçları, anne ve baba arasındaki bağ, kişinin yaşam koşulları gibi pek çok faktör değerlendiriliyor. Özellikle küçük yaştaki çocuklar için anne bakımına yönelik ihtiyacın göz önünde bulundurularak, genellikle velayetin anneye kayıtlı olduğu görülür. Ancak çocuğun psikolojik ve sosyal gelişim açısından annenin uygun olmadığı kanıtlanırsa, velayet babaya veya çocuğun bölünmesine başka bir kişi tarafından ulaşılabilir.
-
Velayet Davasında görüşler İfadesi : bilgilerinin yaşı yeterli olduğunda, mahkeme, hangi ebeveynle yaşamak isteyene günlük kayıt yaptırabilir. Bu durumdaki çocuğun tercihi, nihai kararda toplanması olabilir, ancak mahkeme yine de çocuğun en iyi şekilde gelişmesini sağlayacak karar verir.
-
Velayetinin Değiştirilmesi : Velayetinin değiştirilmesi veya bozulması veya tehlike atacak yeni durumların ortaya çıkması durumunda velayetinin değiştirilmesi talep edilebilir. Örneğin, velayet ebeveyn sahibinin çocuğuyla ilgilenilemeyen durum bildirimi veya raporlanan zarar verici işlemlerde saklanması durumunda, diğer ebeveyn ya da ilgililer velayetinin değiştirilmesini talep edebilir.
-
Velayet Kapsamı : Velayet hakkına sahip olan ebeveyn, çocuk eğitimi, sağlık ve diğer temel konular konusunda karar verme yetkisine sahiptir. Ayrıca velayet sahibi olmayan ebeveynin çocuğuyla kişisel ilişki kurma hakkı da mahkeme tarafından belirlendi.
3. Mal Paylaşımı Davaları
Boşanma sürecindeki karmaşık davalardan biri de mal paylaşımıdır. Evliliğin edinilebilmesi olan malların kimde olacağı, hangi malın kime ait olduğu gibi konular, değişen yasal mal rejimine göre kodu. Türkiye'de, 2002 yılı sonrasında evlilikler için edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Bu rejime göre, evlilik boyunca edinilen mallar, eşler arasında eşit olarak paylaştırılır.
- Mal Rejimi Türleri : Türk Medeni Kanunu'na göre dört tür mal mevzuatı bulunmaktadır:
- Edinilmiş Mallara Katılma
- Mal Ayrılığı
- Paylaşmalı Mal Ayrılığı
- Mal Ortaklığı
2002 yılından sonra yapılan evliliklerde aksi bir sözleşme yapılmamışsa, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerli olur. Buna göre, evliliklerin edinilebilmesi için taşınmazlar, birikimler, araçlar gibi mallar ortak olarak kabul edilir. Boşanma sonrasında her iki taraf da bu mallar üzerinde hak iddia edebilir.
-
Mal Paylaşımı Davalarında İzlenecek Adımlar : Mal paylaşımı davalarında, öncelikle evliliklerin edinilen malların listesi çıkarılır ve hangi malların kabul edildiği listelenir. Taraflar arasında anlaşma sağlanamadığında, mahkeme bilirkişi incelemesi yaparak malvarlığının değerlendirilmesini ve adil bir şekilde bölünmesini sağlar.
-
Edinilmiş Mallar ve Kişisel Mallar : Mal paylaşımı davalarında kişisel mallar, kendi adına sahip oldukları mallardır ve bunların mal paylaşımına dahil edilmez. Örneğin, evlilik öncesinde edinilmiş olan mallar, miras yoluyla gelen mallar ve kişisel hediyeler, mal paylaşımı hariç tutulur.
-
Katkı Payı ve Değer Artış Payı : Eşlerden birinin, diğer eşin adına edinilmiş bir mala maddi katkı sağlaması durumunda, katkı payı veya değer artış payı talep edilebilir. Örneğin, bir eşin diğer eşin adına bir konuta maddi katkı yardımı, bu eşe artış payı hakkı kazanılabilir.
4. Nafaka, Velayet ve Mal Paylaşımı Davalarında Avukatın Rolü
Bu tür davalarda avukatın rolü oldukça önemlidir. Boşanma süreci ve ardından gelen nafaka, velayet ve mal paylaşımı davaları, rekabet arasında ciddi çekişmelere yol açabilir. Avukatlar, hukuki bilgi ve deneyimleriyle müvekkillerinin haklarını en iyi şekilde savunmaya çalışır.
-
Nafaka Davalarında : Avukatlar, ekonomik durum ve nafaka taleplerinin talepleri hakkında mahkemeye bilgi sunarak nafaka miktarının belirlenmesini sağlar. Ayrıca nafaka değişimi veya kişilerin taleplerinde hukuki destek sunarlar.
-
Velayet Davalarında : Dünyanın önde gelen ülkelerinde hareket ederek, fiziksel ve psikolojik gelişimleri için en iyi velayet kararının hukuki durumu için hukuki görünümler sunulur. Özellikle, çocukların programları ve gelişmeleri konusunda endişeler varsa, bu toplantıda mahkemeye rehberlik ederler.
-
Mal Paylaşımı Davalarında : Eşler arasındaki mal değişiminin doğru ücretleri, kişilerin katkılarının göz önünde bulundurulması gibi serbest müvekkillerini savunarak, mal paylaşımının adil bir şekilde yapılması için gerekli standartlar ve bilirkişi raporlarını mahkemeye sunarlar.
Sonuç
Nafaka, velayet ve mal paylaşımı davaları, boşanmanın karmaşık hukuki süreçlerinden ayrılır. Tarafların hak ve menfaatlerini korumak, boşanmanın ardından ekonomik ve sosyal hayatlarına adil bir başlangıç yapmalarını sağlamak adına bu davalar önemlidir.
Avukat Ayşe Duvarcı