Ortaklığın Giderilmesi Davasında Tebligat Usulüne Aykırılık Nedeniyle Kararın Bozulması


Ortaklığın Giderilmesi Davasında Tebligat Usulüne Aykırılık Nedeniyle Kararın Bozulması

Ortaklığın Giderilmesi Davasında Tebligat Usulüne Aykırılık Nedeniyle Kararın Bozulması

T.C. YARGITAY 14. HUKUK DAİRESİ E. 2015/7702 K. 2017/773 T. 7.2.2017 DAVA : Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28/04/2014 gününde verilen dilekçeyle ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18/02/2015 tarihli hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin davalı ... ve arkadaşlarından alacaklı olduğunu, ...1. İcra Müdürlüğü'nün 2013/8775 esas sayılı dosyasıyla kambiyo senetlerine özgü ilamsız takip yaptığını, ...'in babasından miras kalan ... 871 ada 16-17 parseller ve ... Mahallesi 242 ada 3 parsel sayılı taşınmazlar üzerine haciz konulduğunu, ... 4. İcra Hukuk Mahkemesi'nden 20/01/2014 tarihinde iştirak halindeki bu taşınmazlar için dava açmak üzere yetki belgesi aldıklarını, maliklerden ... ... vefat ettiğinden veraset ilamını alabilmek için taraflarına tensiple birlikte yetki verilmesini, ortaklığın satış yoluyla giderilmesini istemiştir. Davalılardan borçlu ... tarafından verilen cevap dilekçesinde; icrada 700.000 TL değerinde malının satıldığını, satılan gayrimenkullerden 242 ada 3 parsel sayılı taşınmaz üzerinde üvey annesinin oturduğunu, ayağı kesik ve diyaliz hastası olduğunu, mesken niteliğindeki bu yerin satılamayacağını, dükkanlarda kardeşi ...in oturduğunu ve diğer kardeşlerinin müdahalesinin olmadığını, kendisinin mağdur olduğunu ve kendi borcu yüzünden satılamayacağını belirterek davanın reddini istemiştir. Davalılardan ... tarafından verilen cevap dilekçesinde; kendisine davaya konu taşınmazların eşinden miras kaldığını, davayı kabul ettiğini, borçlunun payına düşen alındıktan sonra kendi paylarına düşenin kendilerine verilmesini istemiştir. Davalılardan ... ve ... ikinci celseye katılarak davanın reddini talep etmişlerdir. Davalılardan ...ise dördüncü celseye katılarak evlerin satılmasını istemediğini ve diyaliz hastası olduğunu beyan etmiştir. Mahkemece, davanın kabulüyle satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir. Dava, İİK'nın 121. maddesi uyarınca alınan yetki belgesine dayalı olarak açılan ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK'nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir. 7201 Tebligat Kanununda 6099 Sayılı Kanun ile yapılan ve 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik uyarınca; "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartıyla her yerde tebligat yapılması caizdir. Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır." (m. 10) Tebligat Kanununun değişik 21/2. maddesi gereğince; "Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır." Aynı Kanunun 35. maddesi gereğince; “Kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecburdur. Bu takdirde bundan sonraki tebliğler bildirilen yeni adrese yapılır.” (m. 35/1) "Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır." (m. 35/2) “Daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmi kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır.” (m. 35/4) Somut olaya gelince; davalılardan ... ve ...'ın dava dilekçesinin doğrudan adres kayıt sistemindeki (Mernis) adreslerine tebliğ edildiği, davalılardan ... ve ...'un dava dilekçesinin ise komşu ismi verilmeden tebliğ edildiği anlaşılmakla, dava dilekçesinin yukarda değinilen 7201 Sayılı Tebligat Kanunu ilkelerine uygun şekilde tebliğ edilmesi gerekirken bu hususun gözardı edilerek karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenler ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istenmesi halinde yatırana iadesine, 07.02.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi. bu yazıya uygun başlık
Kaynak: karararama.yargitay.gov.tr
www.avukatayseduvarci.com

Duvarcı Hukuk, Avukat Ayşe Duvarcı, Konya Avukat


 

HEMEN ARA
Konya Boşanma Avukatı, Konya Avukat, Konya Hukuk Bürosu,Konyada avukat